Bu yazıyı neden okuyorsun?
Beni tanıyorsun diye mi?
Yoksa bir yerlerde önüne mi denk düştü?
Yoksa görseli mi beğendin?
Hiç seçimlerinin nedenlerini araştırdın mı?
Mesela bu görselin rengi aslında sana ne hatırlattı? Bu renkle ilgili ilk anın ne?
Mavi senin için huzur mu? Gökyüzü mü? Yoksa annenle baban kavga ederken baktığın oyuncağın rengi mi?
Ya da kırmızı dediğimde aklına ne geliyor? Ateş mi? Kan mı? Enerji mi? Seni harekete mi geçiriyor yoksa seni korkutuyor mu?
Hiç düşündün mü?
Neyi neden yaşadığını? Nasıl algıladığını? Ya da yaşamının sana ne kadar ait olduğunu?
Bir oyun konsolunda oynanan karakter mi ya da o karakteri yöneten mi olduğunu?
Ne kadar kendinsin bu hayatta.
Ben Tuğba Karadayı Ulusoy. Peki ya sen kimsin?
Sadece adın soyadın mısın?
Altını doldurdukların neler?
Bunları yazarken bir amacım da yok. Belki sen okuyan sevgili okuyucu hayatını otomatik pilottan çıkart artık diye dökülüyordur kelimelerim.
Neden yazdığımı bilmiyorum. Bir şey dürttü beni.
Peki sana hiç olmaz mı?
Bir şeyler dürtmez mi seni?
Ne kadarını yaparsın?
Ya da yapar mısın?
Neleri yaparsın mesela?
Terazin nedir senin?
Vicdanın mı? Elalem mi?
Gerçekten hiç neyi kendin istediğin için yaptığını düşündün mü?
Ben astroloğum.
Danışanlarıma bu hayatta gerçekten ne yapmak istiyorsun diye sorduğumda %90 büyük bir sessizlik oluyor 5 dakika.
Herkes kendini unutmuş. Çocuğum var, ne yapmak istiyorsun diye soruyorum. Araba oynamak istiyor. Diyorum ki gel beraber hamur yapalım. “No no” Aden araba oynamak istiyor.
Aden 2 yaşında araba oynamak istiyor. Sen ne istiyorsun?
Şimdi diyebilirsin ki ama benim sorumluluklarım var.
Ben de sana diyebilirim ki o sorumluluklar gerçekten senin mi yoksa başkalarının sana dayatmaları mı? Yoksa bu dayatmaları sen kendin mi seçtin seni onaylasınlar veya seni sevsinler diye?
Bak şimdi bir sorumluluğun yok. Gözükmeyen bir virüs hayatı alt üst etti.
İlişkilerimizin kölesi olmuşuz. Başkalarından o kadar çok onay almak istemişiz ki bağımlısı olmuşuz. O kadar çok başkalarıyla ilişki kurmak istemişiz ki kendimizle ilişkimizi unutmuşuz.
Şimdi zaman kendinle ilişki kurma vakti. Bana söyler misin gerçekten SEN’in bu hayatta neler istediğini?
Beni geç, kendine söyleyebilir misin gerçekten?