21 Mart Dolunayı

20 Mart 2019

21 Mart Dolunayı

“Size zamanını ayırmayan birine, asla kendinizi harcatmayın” demiş Charles Bukowski

Dolunay bitiş, 0 derece başlangıç enerjisi. 18 yıllık bir döngüyü kapatıp yeniden başlatma vakti.

Kişiliklerimizin yara aldığı, alma verme dengemizin kaybolduğu, korkularımızla yüzleşmemek adına kimliğimizi kaybettiğimiz yıllar… Fakat asıl biz şunu unutuyoruz ki ilişkide olduğumuz her şey, herkes bizim aynalarımız. Tekâmülümüzde, kendimizi gerçekleştirmemizde onlar hep görevli. Aslında onları o göreve getiren de biziz ama karşı tarafı suçlamak her zaman en kolayı ve biz insanlar da kolayı seçmeye her zaman daha hevesliyiz. Bana değer vermiyor diyorsun ya, sen kendine değer vermiyorsun. Beni sevmiyor diyorsun ya, sen kendini sevmiyorsun. Bana yalan söylüyor diyorsun ya, sen kendine yalan söylüyorsun. O’nun sadece senin doğrularını sana göstermekle görevli olduğunu unutuyorsun.

Beni terk etti Merkür retrosundan sonra gelecek mi? Gelmeyecek. Seni terk etmiş. Sevseydi etmezdi. Kendini sevseydin terk ettirmezdin. Ah bana vahlar bana ile beslenmeyi bıraktığın anda, kimseye ihtiyacın olmadığını anladığın anda yani aslında sen kendini terk etmediğin anda kimse seni terk etmez, edemez.

18 senelik döngü… Bu derecedeki dolunayın tekrarı 21 Mart 2038’de. Ne kadar uzak… Ne kadar yakın… Dolunay yapılan işin ortaya çıkması demek. Aslında 18 senedir kendini nasıl inşa ettiğin ortaya çıkıyor ve yepyeni bir dönem başlıyor. Bu dönem evet ilişkiler üzerinden başlıyor ama aslında bunu sadece aşk ilişkisi olarak da anlamlandırmamak lazım. Bu ilişki kendinle olan ilişkin. Şimdi Charles amcaya geri dönecek olursak, kendinize zaman ayırmazsanız bu hayatı boşuna harcamış olursunuz. En önce kendinize dürüst olun ve yaptığınız tüm hatalar için kendinizden nefret etmek yerine affetmeyi tercih edin. Kimse mükemmel değil ama herkes yegâne. Bu dünyanın sana ihtiyacı vardı ki sen doğdun. Bunu sakın unutma. Asla değersiz değilsin aksine o kadar değerlisin ki sen bunu fark etmediğin anda evren sana bunu hatırlatmak için problemleri üzerine yolluyor ve diyor ki bak bunu da atlattın. Şimdi iki yol var. Birincisi direnmek, ikincisi teslim olmak. Şunu kabul etmek lazım ki hayatta hiçbir şey sabit kalmıyor. Her şey değişiyor. Dirensen de değişiyor teslim olsan da değişiyor. Bu değişime adapte olmak için savaşacak mısın yoksa ilahi olana mı kendini bırakacaksın. Seçim senin, hayat senin.

Dolunayda doğmuş ve hayatını savaşarak geçirmiş kızın, teslim olduğundaki huzuruyla yazdım bu yazıyı. Hepinizi çok seviyorum ve iyi ki bu evrende karşılaşmışız. Öptüm kocaman.

Önemli Astrolojik Olaylar
About Tuğba Karadayı
Seneler süren kişisel gelişim periyodunun sonunda birden hayalimi hatırladım. Dedim ki ben neden astroloji öğrenmiyorum? Astrolojiyi öğrendikçe olayların nedenlerini ve çözümlerini, hayat amacımı, evreni, insanları ve en önemlisi kendimi daha iyi anladım, gittikçe iç huzurumu yakaladım. Şimdi de bu öğrendiklerimle birlikle insanlara hayat amaçlarını bulmakta, neden bu dünyada olduklarını hatırlatmaktayım. Bunu yaparken birçok astroloji tekniğini aynı anda kullanmaktayım.

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.