“Değişim olmadan ilerleme mümkün değildir, düşüncelerini değiştirmeyenler hiçbir şeyi değiştiremezler.” diyen George Bernard Shaw amcamız ”Mutlu bir aile erken bir cennettir.” de demiş.
Toprağın altına attığınız bütün duygularınızı çıkarmaya hazır mısınız?
En değerli varlığımız, aidiyetimiz, köklerimiz olan ailemiz… Aslında koşuşturmacalarımız içinde en çok unuttuğumuz, boşladığımız… Bazen aşklarımız ve işlerimiz arasında umursamadığımız… Ama içimiz en çok yandığında ilk koştuğumuz… Aslında en çok ihanet ettiğimiz. İhanet ettiğimizi fark etmediğimiz. Bize en ihtiyacı oldukları anda off dediklerimiz. Bizim en aciz olduğumuz zamanlarda kendilerini unutup bizim için koşanlar…
Bu tutulma köklerine dön diyor. Çıkış noktan orası. Kendini şifalandıracaksan ilk ailenden başla. Belki bir aileniz yok, belki hiç görmediniz. Belki sürekli suçluyorsunuz sizi dünyaya getirdiler diye hatta lanetliyorsunuz. Onların da hayallerinde sizi dünyaya getirirken yaşayacağınız acılar yoktu. Onlar sizin için sizden iyisini istediler. Kendi özgürlüklerinden verdiler, benliklerinden verdiler. Ruhlarını sizinle büyüttüler, sizi büyütürken büyüdüler.
Şimdi bu tutulmayla beraber affetme zamanı. İsyan etmenin fayda sağlamadığı, kabule ve sevgiye geçiş zamanları. Geçtiğimiz ay birçok kayıplar, acılar yaşadık. Şimdi acıları iyileştirme zamanı. Bunu yaparken de köklerinize dönüp, çocuk masumiyetinizi hatırlayıp, her ne olursa olsun sizin için hayatlarını bırakan, kendi egolarından sıyrılan atalarınızı affetme ve dünyaya sevgi yayma zamanı.
Hiçbir savaş sonsuza kadar sürmedi ve asıl huzur barışla başladı. Kendi köklerinizle kavga ettiğiniz sürece huzuru bulamazsınız. Sevgi her zaman kazanmıştır ve kazanmaya da devam edecektir.