“Şi‘râ yıldızının Rabbi de O’dur.” Necm:49
Ben anlamlara takılmayı severim. Şi’ra yıldızının Rabbi de deyince bu ayeti araştırmıştım. Bazı kavimlerin bu yıldıza taptıklarını okudum. Şi’ra yani Sirius…
Geçen gün şunu düşündüm. Biz yaradanı insan gibi düşünüyoruz. O küçük aklımız aslında onun büyük aklını pek tabi ki algılayamayacak. Fakat biz onu nesneleştirmeye çalışıyoruz. Şu an boyumdan büyük konuşuyor olabilirim ama sadece mantık yürütmeye çalışıyorum. İlahi adaletin elle tutulur, gözle görülür olmasını istiyoruz. Belki o çok canımızı yakan insanın mutluluğunu gördüğümüzde içimizden isyan ediyoruz.
AMA BİLMİYORUZ. Gerçekten bilmiyoruz. Vicdanıyla kaldığında cehenneminde mi cennetin de mi bilmiyoruz! Maskelerimizle yaşıyoruz.
Geçtiğimiz süreç maskelerin düşme dönemiydi ama biz o maskelerimize o kadar yapışmıştık ki artık maskesiz sokağa çıkamaz olduk.
Kökümüz neydi, özümüz neydi? Bunları hep unuttuk. Başka şeylere taptık, paraya taptık, biri bizi sevsin diye dualar okuduk, esmalar çalıştık, mantralar yaptık.
Bakmadık ki aslında istediğimiz neden olmuyor diye? Bilmek istemedik ki zaten. Nefsimize yenik düştük. O kişi en iyisiydi, o araba en güzeliydi, o ev en şahanesiydi ya da her neyse.
Biz aslında bize emanet edilen iki şeyi unuttuk. Ruhumuzu ve bedenimizi. Küçük aklımızda büyük resmi göremedik. Nefsimize yenildik. Sevdiklerimize sarılamadık, hem kendimiz hem başkaları için endişe ettik.
Oğlak – Yengeç tutulmaları bizi hem sistemle hem özümüzle test etti. Kaçımız geçtik bu testi? Geçebildik mi? Bu köprüden önce son çıkış! Artık başka bir dünya başka bir düzen var! Sistem değişiyor. Sen kendi sistemini değiştirebilecek misin? Madde ve mana arasında neye karar vereceksin? Bir yaradana inanmak zorunda bile değilsin. Bu senin özgür iraden. Fakat artık öyle bir dünyadayız ki korku kalmamış. Vicdan kalmamış.
Peki senin yastığına başını koyduğunda vicdanın rahat mı? Buna yürekten cevap verebilecek misin? Başkalarına karşı vicdanın rahat olabilir peki kendine yaptıkların, kendini suçladıkların, kendinde affedemediklerin, kendini değersizleştirmen, kendinle yüzleşememelerin. Senin her şeyi geçtim kendine olan vicdanın rahat mı?