Ay ben çok bunaldım. Önümü de göremiyorum, ne istediğimi de bilemiyorum. Bağımlılıklarım var. Kendi değerimi anlamak için başkalarının bana değer vermesini bekliyorum. Korkuyorum. Bir yanım manada bir yanım maddede. Bir tarafım kendimi buraya çok ait isterken öbür tarafım neden buradayım ben ne yapıyorum diye sorguluyor.
Görmüyorum, bilmiyorum, doluyorum, taşıyorum, kabıma sığamıyorum.
Ağlamak istiyorum, ağlıyorum da. Önümü göremiyorum.
Şimdi arkadaşlarım bazı şeyler bizim kontrolümüz dışında gelişiyor ve ruhumuz büyürken bu değişime mantığımızla direnmeye çalışıyoruz. İşte tam da bu yüzden gel gitler yaşıyoruz. Oysaki akışta bıraksak ilahi plan her zaman bizim için tıkır tıkır işliyor. Hep sonunda iyi ki olmuş beni bu hale bu olaylar getirdi diyoruz. Aslında diyebiliyor muyuz? Yoksa hala kaderimizle kavga edip hala aynı olayları mı yaşıyoruz.
Şimdi bu dolunayla beraber ya önümüzü göremeyip kendi sis bulutlarımızda dağılacağız ya da bizi bugüne getiren, tüm canımızı yakan, ruh yolculuğumuzda bizi olgunlaştıran insanlara teşekkür edip, onları affedeceğiz.
Hayatın güzelliği kendini meşgul etme sanatıdır. Siz kendinizi ne ile meşgul ediyorsunuz. Sahne sizin. Tadını çıkarın.